İNFAZ VE KORUMA YERİNE "POLİS" YAZDI

Kayıt
4 Ocak 2012
Mesajlar
2.130
Beğeniler
1
Şehir
eskişehir
#1
Akşam gazetesi yazarı Tuğçe Tatari, makalesindeki yanlışı düzeltti.


Silivri 8 Nolu Ceza İnfaz Kurumunda bulunan Müyesser Yıldız'ın cezaevinde görüşüne giden Akşam gazetesi yazarı Tuğçe Tatari, 02.03.2012 tarhindeki makalesinde ceza infaz kurumunda görevli infaz ve koruma memuru tabiri yerine ''Polis'' yazmıştı.
MAKALENDEN BÖLÜMLER
...
İşlemlerin yapılacağı binaya giriyorum.Telefonumu emanet ettiğim memurların neşesinden eser yok şimdi. Yüzler asık. 'Hayrola' der gibi bakıyorlar yüzüme. Elimdeki izin kağıdını gösteriyorum, amirlerini çağırıyorlar.
Güleryüzlü bir kadın polis geliyor.
O sırada işlemlerin tamamlandığı bilgisi geliyor. Kalkıyorum yerimden, az ileride görev yapan başka bir polise teslim ediliyorum. Onun görevi benim göz kaydımı almak.
Artık cezaevinin içindeyim. Yine başka bir polis memuru tarafından teslim alınıyorum. Kendini tanıtıyor. Turnikelerin önünde gözümü okutmamı istiyor.
4 no'lu açık görüş odasına geliyoruz. Bir nevi okul yemekhanesi. Tek farkı içinde bir jandarmanın olduğu gözetleme kabini ve etrafa serpilmiş polis memurları.
Heyecanlıyım, nereye oturacağımı bilemiyorum. Polis 'Canın nereye isterse' diyor.
Görüş salonunda bulunan iki demir kapıdan biri açılıyor. Polis memurları görünüyor önce, arkalarından Müyesser Uğur (Yıldız)... Neşeyle geliyor bana doğru, 'Hoşgeldiniz' diyor.
POLİS memurlarıyla şakalaşıyor, gülüşüyor. 'Uzun zamandır baskına gelmedin' diyor. Sonra dönüp 'Koğuş baskınına geliyor, tünel kazıp kazmadığımı kontrole...' diyor. Gülüyoruz.
Memurlar bize çay ikram ediyorlar. Müyesser Uğur yakıyor bir sigara, bana da ikram ediyor.
Yazar, yaptığı hatanın farkına varınca gazetedeki köşesine şunları yazdı;
DÜN Müyesser Yıldız Uğuru cezaevinde ziyaret edişimi yazmıştım. Açıkçası meslek hayatımda ağlayarak yazdığım ilk yazıydı. Yazarken üzüldüğüm, sinirlendiğim, acı çektiğim olmuştu, hala da oluyor ama böyle bir şey yaşamamıştım. Sabahın çok erken saatlerinde telefonum çalmaya başladı, mesajlar, twitter üzerinden gelen yorumlar, mail yollayanlar ve internet sayfalanna yazılan yorumlardan gördüğüm kadanyla sizler de okurken ağladınız. Tatlı bir cumartesi sabahında acı gerçeklerle sizi ağlattığım için özür dilerim. Bu arada yazıyla ilgili bir eleştiri aldım. Eleştiri sahibi cezaevinde görev yapan memurlar... Ben yazı boyunca 'polis memurları' demişim ve büyük hata etmişim. Oysa 'İnfaz Memurları' olacaktı. Silivri Cezaevi infaz memurlan lütfen affetsin. Heyecan, hüzün, öfke, kabullenememe derken hata yapmışım

http://www.duyarlikapi.com/haber-570-infaz-ve-koruma-yerine-"polis"-yazdi.html
 
Kayıt
17 Mart 2012
Mesajlar
53
Beğeniler
0
#5
millet kanunlara suç kabul ettiği eylemleri yapıyor. ceza ev rilerine düşüyor. sonra arkadaşlarımız görevini yapıyor diye zorlarına gidiyor."Açıkçası meslek hayatımda ağlayarak yazdığım ilk yazıydı. Yazarken üzüldüğüm, sinirlendiğim, acı çektiğim olmuştu, hala da oluyor ama böyle bir şey yaşamamıştım" dıyor. arkadaşım usul ve kaidesi budur. ya kabul eder gelirsin. yada gildiğinde kabullenir. böyle söylenmezsin. :mad:
 
Yukarı Alt